BAYANLAR – KADINLAR
Türk Spor oluşumunun örgütsel yapısı, son 12 yılın siyasal gücü tarafından, kendine özgü tanımlamalarla isim değişikliğine uğramıştı…Bunların tümünü burada sayacak değilim ama mini minnacık kız yavrularımızın, ergenlik çağına çeyrek kalmış, kızlarımızın, üniversiteli boyutundaki ve sporu kendine yakışır bir disiplinde yapan bayanlarımızın uğraşısının adı Kadınlar Ligi oluverdi…Kadınlar Voleybol Ligi, Kadınlar Basketbol Ligi.gibi …. Kadınlığın ne olduğunu, bellek verilerine bile yollayamayan küçük kızlarımızı, adı Kadınlar Ligi olan bir oluşumda oynatabilmek sanırım öğreticilerin en büyük sorunu olmuştur…On iki yaşındaki bir kız çocuğuna yöneltilen, ” Yavrum sen nerede voleybol oynuyorsun ?..” sorusunun yanıtı, ” ……..falanca takımın Kadınlar Ligi’n de mi olmalıdır… Düzeltin beyler bu anlamlı ligin anlamsız adını… Kadınlar Ligi ne demek ?.. Suyumu çıkmıştı; Bayanlar Liginin ?… Sayın Asena; Kadının adı yok kitabıyla çok ünlenmişti. Biz erkekler için karşı cinsimizin sıkıntılarını, yaşamdaki yerini ve gördüğü işkencelerin insanlık dışı oluşumlarını bir güzel anlatmıştı bayan yazarımız.. Kadının adı yok diyordu, ünlü romancı… Kadının adı olmalıydı, Türkiye Cumhuriyetinin var oluşumunda..Siyasette, sanatta ve spor da…Çünkü Yüce Atatürk; yıllar öncesinde kadınlarımızın rotasını belirlemişti…
Bayanlarımızın Olimpiyat Oyunlarına gönderilmişti, Kadının Adı Yok romanı yazarı dünyaya gelmeden önce..
Kadının adı var…Bunu göz ardı edemeyiz…Ama kadınla, bayanın evrimini çok iyi hesap ederek..Bir genç kızımıza kadın diyemeyeceğimiz gibi… Şimdi soruyorum;. Ellerimiz kızarıncaya dek alkışladığımız, yüreğimize soktuğumuz, Voleybol da Dünya Şampiyonu olanlarla, Olimpiyat vizesini alan basketbolcuların tanımlanması;
Bayan Sporcularımız mı ?..
Yoksa; Kadın Sporcularımız mı ?..